Sayfalar

7 Eylül 2013 Cumartesi

ÇİLEK YARDIM EDİYOR!

Merhaba arkadaşlar!

Portican eğer çalışmazsa neler yaşayabileceğini göz ardı ediyor. Limon teyze zaten iş yapamaz hale gelmeye başlıyor. Bu durum olmasa bile Muz-Alin'in annesine yardımcı olması gerekiyor.

Bu yüzden Muz'u (kısaca Muz deriz) ikna etmeliyim. Sizce ne yaparak onu ikna edebilirim? Bu işi tek başıma yapamam. Bana yardımcı gerekiyor.Yardım etmek için yorum yapabilirsiniz!

Evet, buldum! Bana Çilek yardım edebilir. Haydi Çilek'in yanına gidelim. O hep, bu saatlerde bal yer süt içer. Çardakta oturur hava alır. Öyleyse çardağa gideyim. Hem diğer çocuklarda orada olabilir!

***
Çardağa geldik. Burası çok şirin bir yer değil mi? Tahtaların sertliği göze batmıyor. Çünkü üzerlerinde mısırlar asılı. Ayrıca rengarenk çiçeklerin o mis kokusu her yere yayıldıkça keyfimize keyf deriz! 

Dediğim gibi çıkmadı, sadece Çilek burada. Böylesi daha iyi, konuşacaklarımızından Muz'un haberi olmasını istemiyorum. Çilek beni güleryüz ile karşılıyor. 

Çilek: Buyur Portican.
Ben: Çilek sana diyeceklerim var.
Çilek: De !
Ben: Hani başkanımız artık çalışın dedi ya..
Çilek: Ee?
Ben: Bilirsin Muz itiraz etti buna.
Çilek: Bilirim. Bilirim de lafı gevelemeyi kes Portican.
Ben: Ben onu iş yapmaya davet ettim. İtiraz etti yine. Zaten sonrasında siz oyun oynarken beni terslemişti. Şimdi ben onu iş yapmaya, çalışmaya ikna etmek istiyorum. Yoksa durumları kötü olabilir. Bana yardımcı olabilir misin?
Çilek: Elbette! Neler yapalım ki çalışsın?
Ben: İşte onu takipçilerimizden öğreneceğiz.

Sahi, Muz'u nasıl ikna edebiliriz. Sizden yardım bekliyoruz. 

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere! 

1 Eylül 2013 Pazar

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM/ OYUN

Merhaba!

Nerede kalmıştık? Şimdi hatırladım. Ben Muz-Alin'i ikna etmeye çalışıyordum. Muz-Alin şuan Çilek, Armut ve kardeşi Mandalin ile körebe oynuyor. Anlaşılan hala akıllanmamış. Ama ben onları öyle eğlenmiş görünce kendimi tutamıyorum ki! Oyunlarına katılıyorum hemen.

Biraz arkadaşlarımdan bahsedeyim sizlere. Çilek çok iyi kalpli bir meyve kızıdır. Aynı zamanda biraz korkak da olabiliyor. Çilek, arkadaşlarıyla arasını sıcak tutar. Yardımlaşmayı ve paylaşmayı sever.

Armut ise çok pozitif bir arkadaşımızdır. Karamsar düşüncelerimizde bize bardağın dolu tarafını göstererek hep yardımcımız olmuştur. Aynı zamanda pek cesurdur. 

Mandalin de Muz-Alin'in erkek kardeşidir. Mandalin, bizim korku kaynağımızdır. Akşam geç saatlerde bizi zorla kırık kuruk harabelere getirir, korkunç hikayeler anlatır. Armut bu durumdan şikayetçi olmasa da Çilek'le benim korkudan ödüm kopar. Hatta bir kaç kez bu korkunç hikayelerin içerisindeki karakterler Çilek'in rüyasına girmiş. Mandalin her seferinde bizi korkutmaya hazır yani.

***
Ben: Ben de sizle oynayabilir miyim?
Armut: Elbette oynayabilirsin Portican.
Çilek: Ebe olmak ister misin?
Muz-Alin: Hani sen çalışmayı seviyordun? Çalışmaya gitsene!
Ben: Dediğim gibi çalışmayı da severim oyun oynamayı da. 
Muz-Alin: Uydurma! Git şimdi buradan. Ebe kimdi? Çilek sen ebesin.
Çilek: Muz-Alin! Böyle oyun olmaz. Biz arkadaş değil miyiz?
Armut: Evet, Portican da oynasın.
Mandalin: Cinler seni çağırıyor Portican. Gitmezsen ölürsün!
Portican: Anlaşılan bana darıldın Muz-Alin. Neyse ben gidiyorum.

Devamı yakına!...

İLK BÖLÜM/ İŞ ARIYORUZ!

Merhaba!

Meyveler Diyarı'nda bir olay oldu. Bunu size anlatmak istiyorum. 

Ülkemiz Meyveler Diyarı'ndaki başkanımız Elma biz meyve halkına artık çalışmamızı söyledi. "Çalışarak daha iyi ve zengin bir halk toplumu oluşturabiliriz" cümlesini de ilave etti.

Şahsen ben bu durumdan şikayetçi değilim. Çalışmayı seven biriyim. Anneme ve babama ev işlerinde yardımcı olmuşumdur hep. Aileme "çalışayım ben de!" demişimdir de onlar bana hep daha küçüksün dediler.

Fakat şimdi yaşım geldiğini düşünüyorum. Yaz tatili bitene dek çalışacağım. Yaz tatili bitince zaten Meyveler Okulu 'na gitmeye ve derslerimi almaya devam edeceğim.http://www.sagliksiteniz.com/i/gogus-buyuten-meyveler.jpg

Ama bu durumdan memnun olmayan arkadaşlarım var. Örneğin: Muz-Alin bu durumdan pek şikayetçi. Çünkü Muz-Alin çalışmayı pek sevmiyor. O en çok oyun oynamayı seviyor. Ben ise ona hem oyun oynayalım hem ders çalışalım hem de normal işlerde çalışalım daha iyi olur! dedim. O ise kararında ısrarlı.   

Bugün iş aramaya gittim. Neler oldu biliyor musunuz?

Devamını öğrenmek için takipte kalın...

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!  

28 Aralık 2012 Cuma

BENİ TANIYIN!

Merhaba! Ben Portican! Ailemle beraber buraya geldik. Ben uzun süredir Türkiye'yi geziyorum. Çok yer gezdim, gördüm. Aslında bana fazla gezgin olduğumdan, gezgin de derler. Asıl memleketim Meyveler Diyarı'dır. Orayı size bahsetmek gerekiyorsa buyrun: Orada meyveler yaşar. Siz insanlar gibi düzenleri vardır. Çok şirin bir yerdir. Bir çocuğu hemen etkileyebilen bu diyarda ister istemez bir yetişkin bile içindeki çocuk ruhunu çıkarp eğlenebilir. Sizin yeriniz gibi bölgelerimiz yoktur. Ama diyarımızın köşesinde bir ayrılmış yer vardır ki oraya yetişkin meyveler gelir.  Biraz oradaki yaşantımdan bahsetmek gerekiyorsa şöyle: ben sabah kalkarım. Küçük şirin, çilek şeklindeki evimizdeki o suyla yüzümü bir güzel yıkarım. Annemin yani Annecan'ın hazırladığı mis kahvaltısından yerim. Kahvaltıda genellikle çilek,kek, süt, turta yerim.  Sonra odamı toplayıp, arkadaşım Muz-alin'le saklambaç oynarız. Çok şey yaparım bir gün içinde. Çok da eğlenirim. Gelin, bizim eğlencemize siz de katılın çocuklar!  Bunun için üyemiz olup, bizi takip etmeniz yeterlidir. Birlikte çok eğleneceğiz. Bilmeceler, bulmacalar, fıkralar, anılar, karikatürler ve daha fazlası sizi bekliyor. Şimdi siz bu eğlenceye beni tanımakla adım attınız.  Devamı yakında....